Yaşam Tarzı

Yaşlanan gençlik, hareketsiz bir yaşamın tehlikeleri

Yaşlanan gençlik, hareketsiz bir yaşamın tehlikeleri

Ergenlik ve gençlik yılları önemlidir ve kişinin fiziksel aktivitesinin zirveye ulaşması gereken dönemlere denk gelir.

Gençler tüm hızıyla devam ediyor, hormonlar zirvede, yeni deneyimlere olan istek büyük.

Bu dönemin tüm insan yaşamının en hareketli dönemi olması gerekir, ancak durum böyle değildir.

Yaşları 12 ila 000 arasında değişen 6'den fazla gencin katıldığı bir çalışma, fiziksel performansı ve insanda yaşamı boyunca meydana gelen değişiklikleri analiz etmeyi başardı.

Çalışmaya katılanlar yanlarında ivmeölçer adı verilen bir cihaz taşıdılar. Bu cihaz 7 gün boyunca her hareketi ölçüp kaydediyor.

Araştırmanın sonuçları, insanlarda fiziksel aktivitenin 6 yaşında zirveye ulaştığını gösterdi.

Yakın zamana kadar, fiziksel aktivitenin kişinin yaşamı boyunca kademeli bir düşüş yaşadığına inanılıyordu.

Ancak son veriler, çocukluk, ilkokul ve hatta lise döneminde fiziksel aktivitedeki düşüşün kademeli değil, çok hızlı olduğunu gösteriyor.

Bir kişi 19 yaşına geldiğinde 60 yaşındaki bir insan kadar hareketsiz, yani fiziksel aktiviteden uzak bir yaşam sürüyor gibi görünüyor.

Araştırmanın arkasındaki teori, günümüzde okulların çocukları çok uzun süre oturmaya zorladığı yönünde. Dinlenme süreleri günde yalnızca 20-30 dakika kadar kısadır.

Ayrıca okulların çok erken başlaması çocuklarda ve gençlerde uyku yoksunluğuna neden oluyor.

Telefon ve televizyonun yakınında çok fazla zaman geçirmek

Çocuk ve gençlerin 60 yaşını geçse bile hareketsiz bir yaşam sürmelerinin en güçlü nedenlerinden biri televizyon, bilgisayar, telefon veya tablet ekranı karşısında çok fazla zaman geçirmeleridir.

Araştırmalar, insanların günde 7 ila 9 saatini ekran karşısında geçirdiğini ve bunun da fiziksel aktiviteye harcanan süreyi sınırladığını gösteriyor. Bu da obezite ve depresyon riskini artırıyor.

Söz konusu çalışma ergenliğin sonunu fiziksel aktivitenin sonu olarak tanımlıyor ve çoğu çocuğun ve küçük yaştakilerin Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği gibi günde en az 60 dakika olan gerekli minimum fiziksel aktiviteyi bile yapmadığını doğruluyor.

25-50 yaş arasındaki erkek çocukların yüzde 6'i ve kızların yüzde 11'si bu hareketlilik kriterini karşılamıyor.

12-19 yaş arası ergenler ve gençler için durum çok daha zordur.

Bu yaştaki erkek çocukların yüzde 60'ı, kız çocuklarının ise yüzde 75'i günde en az 1 saat bile fiziksel aktivite yapmıyor.

Yirmili yaşlardan sonraki etkinlik

Araştırmanın gösterdiği bir diğer şaşırtıcı nokta ise yirmili yaşlardan sonra fiziksel aktivite saatlerinin artmasıdır.

Bu önemlidir çünkü fiziksel hareketler sosyal faktörlere ve okuldan işe geçişe atfedilir.

Ayrıca aile yapısındaki değişiklikler, evlilik, doğumlar, artan sorumluluklar ve diğerleri.

Araştırmaya göre bu yaş grubundaki insanlar sabahları daha erken hareket ediyor.

Yazarlar, fiziksel aktivitenin 35 yaşından sonra azaldığı sonucuna varmıştır; bu da vücudun yıllar içinde geçirdiği büyük değişikliklerle tutarlıdır.

Sonuçlar, çocukluktan yaşlılığa kadar yaşla birlikte fiziksel aktivitenin birçok dalgalanmaya maruz kaldığını göstermektedir.

Çocukken fiziksel aktivite günün ilerleyen saatlerinde gerçekleşirken, yirmili yaşlarımızdan sonra tamamen sabahları yoğunlaşır.

Günde en az 60 dakika fiziksel aktivite vücut için çok sağlıklıdır./AgroWeb.org