King's College London araştırmacıları tarafından hazırlanan yeni kılavuza göre, günde birkaç kivi yemek kabızlığı hafifletmeye yardımcı olabilir ve yüksek lifli bir diyet denemekten daha iyi bir tedaviye başlama yoludur. BBC.
Bu önerilere göre, mineral içeriği yüksek su, musluk suyuna göre kabızlığa daha iyi gelirken, magnezyum oksit takviyeleri de semptomların iyileşmesine yardımcı oluyor.
Çalışmanın başyazarı ve King's College London'da beslenme bilimleri öğretim görevlisi olan Dr. Eirini Dimidi, "Kabızlık, yaklaşık her on kişiden birini etkileyen ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir sorundur" dedi.
İnsanların piyasadaki en yeni probiyotikler hakkında endişelenmek veya diyetlerini her kaynaktan lifle doldurmak yerine doğru meyve ve içeceklere odaklanmaları gerektiğini söylüyor.
Dimidi, "Günde iki-üç kivi veya 8-10 kuru erik tüketerek durumu iyileştirmenizi öneriyoruz" diye vurguladı.
Kiviyi kabuklu mu yoksa kabuksuz mu yemeli sorusuna ise şöyle cevap veriyor: "Kabuksuz da çok lezzetli ve lif içeriyor, ancak kabuklu olarak yemenin de bir sakıncası yok."
Kivide bulunan lifler bağırsakların yiyecekleri daha iyi sindirmesine yardımcı olur.
"Kivi ayrıca bağırsaklardaki su oranını artırarak dışkının daha yumuşak olmasını sağlıyor" diye ekledi.
Kivinin yanı sıra günde 8-10 adet kuru erik veya bir miktar çavdar ekmeği de benzer etkiyi gösterebilir.
Dimidi ayrıca, maden suyunun kabızlık çeken kişiler için "musluk suyundan daha iyi" olduğunu, çünkü müshil etkisi olan bir mineral olan magnezyumu daha fazla içerdiğini vurguladı. Bu nedenle, magnezyum oksit takviyelerinin karın ağrısı, şişkinlik ve dışkılama zorluğu gibi semptomları hafifletmede çok etkili olduğu gösterilmiştir.
Probiyotiklere gelince, kılavuzlarda bazı tiplerin yardımcı olabileceği belirtiliyor, ancak birçok farklı bakteri türü üzerinde yapılmış kapsamlı çalışmalar bulunmuyor.
Journal of Human Nutrition & Dietetics dergisinde yayımlanan yeni kılavuz, 75 klinik çalışmanın analizine dayanıyor ve diyet yoluyla kabızlığın tedavisine yönelik yeni bir yaklaşım sunuyor.
Çalışmanın ortak yazarı ve King's College London'da diyetetik profesörü olan Profesör Kevin Whelan, "Bu kılavuzlar, sağlık profesyonellerinin ve hastaların diyet yoluyla kabızlığı yönetmelerine yardımcı olma yolunda önemli bir adım teşkil ediyor" dedi.
Kabızlık sorunu yaşayan kişilerin "artık semptomlarını, refahlarını ve yaşam kalitelerini iyileştiren güncel tavsiyelere erişebileceklerini" sözlerine ekledi.
Projeyi finanse eden İngiliz Diyetisyenler Birliği, bunu doktorlar, hemşireler ve diyetisyenler için "mükemmel bir kaynak" olarak nitelendirerek, kronik kabızlığın yönetiminde daha modern ve kanıta dayalı bir yaklaşım olarak tanımladı.