Gjirokastra Kalesi, Arnavutluk'un en çok ziyaret edilen anıtlarından biridir. Sene başından bu yana 120 binin üzerinde yerli ve yabancı ziyaretçi geliyor.
Turizm ve Çevre Bakanı Mirela Kumbaro, UNESCO şehrinin en fazla ziyaretçi çeken şehir olduğunu açıkladı.
Turizm ve Çevre Bakanı, "Gjirokastra Kalesi, Ocak-Temmuz ayları arasında bu anıtın ruhunu, tarihini ve değerlerini keşfedip daha sonra UNESCO şehrinin diğer büyülü cazibe merkezlerini ziyaret eden 120.723 ziyaretçiyle kültürel alanlar arasında ilk sırada yer alıyor" diye yazdı. Mirela Kumbaro, sosyal ağlarda.
Yabancı turistler de Avrupa'dan, Amerika Birleşik Devletleri'nden ve hatta Avustralya'dan gelen en fazla ziyaretçiyi oluşturuyor.
Kalenin Gjirokastra şehri ile bağlantılı bir tarihi vardır ve ilk kez 1336 yılında şehir ve kale olarak anılmıştır.
Kale, Ali Paşa Tepelena'nın bir dizi yeni inşaat veya başka müdahaleler gerçekleştirerek Gjirokastra Kalesi'ne bugünkü mimari ve inşaat fizyonomisini kazandırdığı Yanya Paschalek döneminde meşhur oldu.
Ülkedeki diğer ortaçağ kaleleriyle karşılaştırıldığında bu kalenin alanı daha küçüktür ve daha iyi korunmuştur. Genişliği 75 m, uzunluğu 500 m'dir. Kale duvarlarının gücünü artırmak için beş güçlü kule dikildi.
Yıllar geçtikçe değişikliklere ve genişlemelere maruz kaldı.
Kaleyle ilgili bilgilere göre 1490 yılı civarında Sultan II. Bayazit tarafından kapsamlı bir iyileştirme yapılmıştır. Daha sonra 1811'de Ali Paşa Tepelena, doğu tarafındaki Saat Kulesi dahil birçok unsuru ekledi. Ayrıca yamaç bölgesinin tahkimatını da tamamladı ve yaklaşık 12 kilometre uzaklıktaki kaleye su getiren Sopot su kemerini inşa etti.
Kalenin hemen girişinde top galerisi ve antik çağlardan Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarına kadar toplanan silah koleksiyonu yer alıyor. Bu galerinin sonunda da bir İtalyan tankı var. Ve duvarların yanında, uçağın bulunduğu kısımda, Drini nehri vadisinin ve dağların tamamının muhteşem manzarası ortaya çıkıyor.
1968'den itibaren Gjirokastra Kalesi'nin taş sahnesi, Gjirokastra Folklor Festivali kapsamında halk çalgıcılarını, şarkıcılarını ve dansçılarını cömertçe ağırlayacaktı.
Aynı zamanda bu yıllarda Kale çevresi konser, gösteri ve çeşitli kültürel fuarların düzenlenmesine de hizmet vermiştir.
UNESCO tarafından koruma altına alınan taş kale, Cirokastra'yı ziyaret eden yerli ve yabancı turist gruplarının rehberlerinde de en ilgi çekici noktalardan biri.
