Erdoğan'ın en büyük rakibi Ekrem İmamoğlu kim?

Türkiye, Çarşamba günü İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yolsuzluk ve terör örgütüne yardım gibi suçlamalarla tutukladı. Muhalefet partisi, bu kararı "görevdeki cumhurbaşkanına karşı bir darbe girişimi" olarak eleştirdi.

Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) önde gelen isimlerinden İmamoğlu, uzun süredir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük rakibi olarak görülüyordu.

Partisinin geleneksel laik tabanının ötesine geçen çekiciliği onu ulusal sahneye daha da itti ve onu CHP'nin önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesi beklenen rekabetçi bir rakip haline getirdi.

Çarşamba günkü tutuklama, suç örgütü yönetme, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma suçlamalarıyla birlikte, Türkiye'nin geleceğini şekillendirebilecek siyasi bir hesaplaşmayı tırmandırıyor.

İmamoğlu, yaşadığı hukuki sıkıntılara rağmen mücadeleye devam edeceğinin sözünü verdi. 

X'ten yayınladığı video mesajında ​​"Vazgeçmeyeceğim" dedi.

İmamoğlu'nun siyasetteki yükselişi Erdoğan'ın gidişatıyla paralellik gösteriyor; ikisi de İstanbul'u yönetti ve siyasi geleceklerini tehdit eden hukuki engellerle karşılaştılar.

1971 yılında Trabzon'da doğan İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi'nde İşletme okuduktan sonra ailesinin inşaat sektöründe faaliyet göstermesiyle iş hayatına atıldı.

2008 yılında CHP'ye katıldı ve 2014 yılında İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı oldu.

2019'da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını bir değil iki kez kazanarak, iktidardaki AK Parti'ye son XNUMX yılın en büyük yenilgisini yaşattı.

Bir mahkeme ilk zaferini iptal ederek, onun tekrarlanan seçimi daha da büyük bir farkla kazanmasına olanak tanımıştı. Ve 2024'te, parçalanmış muhalefet ittifakına rağmen yeniden seçildi.

İmamoğlu, siyasi mücadelesini demokrasi mücadelesi olarak niteledi.

"Bunlar belediye başkanlığı seçiminden çok daha fazlası" demişti geçen yıl.

İmamoğlu, kariyeri boyunca hukuki zorluklarla karşı karşıya kaldı ve 2022'de kamu görevlilerine hakaret ettiği gerekçesiyle iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak istinaf mahkemesi henüz bu konuda karar vermedi.

Geçtiğimiz yıl da hakkında ihalede manipülasyon yaptığı iddiasıyla dava açılmıştı. Destekçileri bu suçlamaları kendisine zarar vermeyi amaçlayan siyasi amaçlı girişimler olarak görüyor ancak Erdoğan ve AKP bu iddiayı reddediyor.

Son suçlamalar en ciddi olanlardır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında gazeteci ve iş adamlarının da bulunduğu 100 kişinin belediye ihalelerinde yolsuzluk yaptığı iddiasıyla gözaltına alındığını bildirdi.

Bir diğer soruşturmada ise İmamoğlu ve altı kişi, Türkiye ve Batılı müttefikleri tarafından terör örgütü olarak kabul edilen yasadışı Kürdistan İşçi Partisi'ne (PKK) yardım etmekle suçlanıyor.

İstanbul Üniversitesi'nin bu hafta İmamoğlu'nun diplomasını iptal etmesi de baskıyı artırdı. Kararın mahkeme tarafından onanması halinde, 2028'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasının önüne geçilebilir.

Ancak analistlere göre, Erdoğan'ın yeniden aday olması halinde seçimler daha erkene alınabilir.

Erdoğan'la rekabeti onlarca yıl öncesine, çok farklı bir ortama dayanıyor. 1990'lı yılların ortalarında Erdoğan belediye başkanı olduktan sonra, İmamoğlu'nun İstanbul Güngören'de işlettiği köfteciyi ziyaret etti.

İmamoğlu bir keresinde, "Onu bekledim" diye anımsıyordu. "Benim restoranımda köfte yedi. Parasını almadım. Yaşadığı sürece o hesabı ödemeyecek," diye ekledi.