-
Çeviren: Flutura Gashi-Mehmeti
- 9 Haziran 2025 10:52
- Şurada paylaş:
Donald Trump'ın çoğunluğu Afrika ve Orta Doğu'da bulunan 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklayan yeni yasağı, Trump'ın ilk seyahat yasağının kaos, karışıklık ve aylarca süren hukuki mücadelelere yol açmasının ardından, Pazartesi günü Doğu Saati ile 12:00 itibarıyla yürürlüğe girdi.
Trump'ın geçen hafta imzaladığı yeni emir, Afganistan, Burma, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen vatandaşlarının ABD'ye girişini "tamamen" kısıtlıyor. The Guardian'ın haberine göre Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela vatandaşlarının girişi kısmen kısıtlanacak.
Trump'ın 2017'deki ilk seyahat yasağı, başlangıçta yedi Müslüman çoğunluklu ülkenin vatandaşlarını hedef almış ve anayasaya aykırı bir "Müslüman yasağı" olarak eleştirilmişti. Ancak yeni yasak daha kapsamlı ve hukuk uzmanları yasağın hukuki itirazlara karşı dayanıklı olmasını beklediklerini söyledi.
Yeni seyahat yasağının duyurulması, 2017'deki ilk yasağına kıyasla daha az öfke ve protesto ile karşılandı.
Ancak yeni yasak, Trump'ın diğer göç mücadeleleri tarafından gölgede bırakıldı. Bunlar arasında, Trump'ın Los Angeles'ta gerçekleştirdiği sınır dışı baskınları ve ardından Kaliforniya valisinin muhalefetine rağmen Trump'ın şehre Ulusal Muhafızları konuşlandırması da yer alıyor.
Yeni getirilen yasak özellikle Hristiyan çoğunluğa sahip Haiti vatandaşlarını kapsıyor.
Trump, başkanlık seçimleri sırasında ABD'deki Haitilileri şeytanlaştırmıştı. Trump, Ohio'daki Haitili göçmenlerin evcil hayvanları yediğine dair asılsız komplo teorisini yaymıştı.
Ayrıca, Trump yönetiminin Venezuelalıları beklenmedik bir şekilde ABD'ye sınır dışı ederek El Salvador'daki kötü şöhretli bir hapishaneye göndermesinin ardından büyük bir hukuk mücadelesinin başlamasının ardından, son aylarda Beyaz Saray tarafından defalarca hedef alınan Venezuela vatandaşlarına yönelik seyahat kısıtlamaları da artırılıyor.
Yasağın Afrika ülkeleri üzerinde de orantısız bir etki yaratması bekleniyor; çünkü etkilenen ülkelerin bazı vatandaşları, eğitim, mesleki gelişim ve ağ kurma fırsatlarından mahrum kalacaklarından endişe ediyor.
