Arberi

Perteshi: Batı'nın Sırbistan'a yönelik yumuşak yaklaşımının birçok Balkan ülkesine maliyeti var

İskender Perteşi

Güvenlik ve Dayanıklılık Enstitüsü'nden Skender Perteshi, Batı'nın Batı Balkan ülkelerine karşı kendisini doğru şekilde göstermediğini, Sırbistan'a ise "fazla yumuşak" bir yaklaşım sergilediğini söyledi.

"Interaktiv"de Sırbistan'ın yaklaşımının her zaman Kosova'ya karşı olduğunu, kararlarının Sırplara karşı alınmış bir karar, onlara yönelik baskı veya şiddet olarak yorumlandığını belirtti.

"Jeopolitik değişimler nedeniyle Rusya ve Çin'in Sırbistan'ı gündemine alma eğilimi, Batı'nın Batı Balkan ülkelerine yönelik dış politikasının pek doğru olmamasına yol açtı. Çok yumuşak bir yaklaşımla Sırbistan'ı Batı'ya doğru tutmaya çalışıyorlar ve bu da Balkanlar'daki bazı ülkelerin (Kosova, Bosna ve Karadağ) pahasına oluyor" dedi.

Perteshi, Batı Balkan ülkelerinin silah satın almak amacıyla savunma sektöründeki bütçelerini artırdığını sözlerine ekledi.

"Kosova örneğinde, 2021-2023 yılları arasında silah alımı için 200 milyon avromuz var. Arnavutluk da satın aldı. Hırvatistan ve Sırbistan'ın bile 1 milyar avrodan fazla bütçeleri var "dedi. Güvenlik risklerindeki artışın da bu risklerle daha iyi başa çıkma ihtiyacını artırdığını da sözlerine ekledi.

"Kosova'nın silah satın almak istemesi söz konusu değil. Ancak bölge ülkeleriyle karşılaştırıldığında en küçük askeri bütçeye sahip ülke" dedi.

Batı Balkanlar'da Ukrayna ve Ortadoğu düzeyinde bir çatışma yaşanacağına inanmadığını vurguladı. NATO açısından ise Kosova'nın kendisini tanımayan ve ona eleştirel yaklaşan ülkeler tarafından engellendiğini söyledi.

"Kosova'nın NATO'ya layık bir ortak olabilmesi için öncelikle üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor. NATO içerisinde Kosova'yı tanımayan ve Kosova'ya karşı çok eleştirel tavır sergileyen dört ülke var" dedi.

Perteshi, gönüllü askerlik hizmetinin faaliyete geçmesinin Kosova'da kendisine en uygun olacağını söyledi. Bu arada ordunun gidişini rahatsız edici bulmuyor ve bunun dünyanın her yerinde daha iyi bir hayat bulma çabasıyla ortaya çıkan bir akım olduğunu söylüyor.