Kosova'nın baş müzakerecisi Besnik Bislimi, Brüksel'de üçlü toplantı yapılmamasının bir sır olduğunu belirtirken, kendisine göre AB elçisi Miroslav Lajçak'ın davetinde böyle bir toplantının olacağı uyarısında bulunulmuştu.
Salı günü yaptığı açıklamada, Sırp tarafının üçlü toplantıyı "siyasi tüketime yönelik konuların gündeme getirilmesini" talep ederek reddettiğini söyledi.
"Bizim için bile bu biraz gizemli çünkü Sayın Lajçak'ın daveti çok açık bir şekilde, önce ikili bir toplantı yapılacağı ve ikili toplantının konularının veya gündeminin önerildiği, ardından üçlü görüşmenin yapılacağı söylendi. Yolun buluşması normalleşme anlaşmasında ileriye dönük olarak ele alınacak ve iki taraf arasında anlaşma olması durumunda diğer konular kararlaştırılabilecek. Biz bu daveti kabul ettik, üçlü toplantıya katılımı da teyit ettik ama görünen o ki Sırbistan o gündeme girmeyi reddetti ve siyasi tüketime yönelik konularının gündeme getirilmesini istedi, biz de kabul etmedik. Bislimi belirtti.
Ona göre davette, diğer konuların ancak tarafların anlaşmasıyla görüşülebileceği ve "bu nedenle üçlünün karşı tarafın önerilerini kabul edip etmeme şartına bağlanamayacağı" belirtildi.
Kendisi, gündemin koşulunun "Sırbistan'ın toplantıya katılmayı kabul etmemesi şeklinde göründüğünü" de sözlerine ekledi.
"Bugün Sayın Lajçak'tan, Lajçak'ın davetine tam olarak uyduğumuz için her iki tarafın da üçlü toplantıya hazır olmadığı yönündeki haberleri yalanlamasını istedik. Bugün Sırbistan'daki siyasi tüketimle ilgili konularla ilgili teklifleri kabul edilmediği sürece katılmayı reddeden Sırbistan'dı" dedi Bislimi.
Bir dizi konuyu görüştüklerini ancak asıl konunun Temel Anlaşma ve Ohri Ek'inin uygulanmasına giden yol olduğunu açıkladı. Bislimi, daha önce Brüksel'e "Sırbistan'ın kendi topraklarındaki frekanslara müdahale ederek anlaşmayı ihlal ettiğini" bildirdikleri için telekomünikasyon konusunu da konuştuklarını açıkladı.
"Ayrıca gelecekte posta hizmetleri hakkında konuşacağımız konusunda da mutabakata varıldı. Avrupa Komisyonu'nun direktiflerini bize gösteren komisyon uzmanlarını davet etmişti ve bunlar bizim için son derece değerliydi. Bu sunumlardan, onların yorumuna göre aslında Kosova'nın posta hizmetleri alanında AB direktifleriyle uyumlu olarak tamamen yer aldığını, Sırbistan'ın ise kısmen böyle olduğunu açıkça gördük. Ayrıca, AB'nin hiçbir yerinde posta hizmetleri sağlayan şirketlerin yasa dışı eylemlerine veya işlemlerine tolerans gösterilmediğini ve bu nedenle bunu kapatmamızın bizim için çok değerli olduğunu söylüyorlar", dedi Bislimi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić'in Kosova için önerdiği tedbir ve taleplere ilişkin yorum yapan Bislimi, uluslararası tepkisizliğin konferanstan daha rahatsız edici olduğunu söyledi.
"Benim için endişe verici olan şey, içeriği, raporlaması veya bulguları değil, bu bulguların Avrupa Komisyonu veya Avrupa Birliği'nden endişe veya sert tepkiyle karşılanmaması, ancak 40 kişilik bir toplantıdan bu yana seçilmiş olmasıdır. -50 dakika, olumlu yorumlanabilecek iki dakikayı seçin ve tüm tepkiler bu iki dakikayla alınıyor, bu konuşmanın çok tehlikeli içeriğiyle değil" diye devam etti.
"Bana göre Avrupa Birliği'nin, tüm bulguların başlangıç noktası olarak Kosova'daki gelişmelere ilişkin yapay ve gerçek dışı bir anlatıma sahip olmasını endişe verici olarak görmemesi anlaşılmaz. Bilginiz olsun, hem MTS Anlaşması hem de Elektrosever Anlaşması her şeyin Kosova'nın yasal çerçevesi temel alınarak geliştirildiğini çok açık bir şekilde şart koşuyor. Sayın Vucic, bu anlaşmalarla Merdarja'nın artık farklı bir yasal çerçevenin olduğu bir alan olduğunu kabul etmiş oldu. Sırbistan'ın sıfır müdahalesinin olduğu yerde, bu bölgede olup biten her şey Kosova Cumhuriyeti'nin yasal çerçevesine göre yapılır. Sonra da polisler geri gelsin, yargıçlar geri dönsün diyor ki bu aslında uluslararası topluma ve Kosova'ya siyasi başarısızlıklarını düzeltmeye yönelik bir davettir. Bence AB'nin Sırplara seçimlere katılma davetiyle değil, uğraşmak zorunda kalmasının nedeni de bu. Bu daveti Nisan seçimlerinden önce de yapmıştı ama nasıl sonuçlandığını biliyoruz" dedi Bislimi.
Kendisi, Lajcak'ın görev süresinin sona ermesiyle yani Ocak ayı sonuna kadar baş müzakerecilerin toplantılarının olabileceğini, ancak liderlerin toplantılarının yapılmayacağını umduğunu da sözlerine ekledi.